Ürünler

Roman Bebekler

Ben bunlara çingene bebek demeyi tercih ediyorum aslında. Sulukule halkı evlerinden olduğunda, Nahıl benden rica etmişti. "onlara gelir sağlatabilecek, üretebilecekleri bir şeyler tasarlar mısın Ebru? " demişlerdi. Çingeneler, çingene yaşantısı, kültürü hep ilgimi çekmiştir. Ama böyle bir şey istendiğinde hiç bir şey aklıma gelmedi ilk başta. Bir de benden ne zaman bir şey tasarlamamı isteseler, arkasından da mutlaka " aman üretimi kolay olsun, fazla detayları olmasın" derler. Ben de mümkün olduğunca buna dikkat ederim ama ne kadar hoş detayları varsa onlar el işçiliğini gösterir, işin kalitesini artırır, albenisini yükseltir.
Sonra lavanta torbası aklıma geldi ve basma eteğiyle şalvarıyla oturmuş lavantacı çingene. Gövdesini torba şeklinde yapar, içine lavantayı koyup büzdürürüm. Üzerine de kafasını oturtunca olur lavantacı bir çingene.
Sonra güzel renkli kumaşlar araştırıp hangi kumaşları yanyana getireceğimi düşünür ve başlarım kesmeye, dikmeye.
Bu arada o Sulukuleli kadınlardan bir dönüş olmadığı için ben yaptım bu bebeklerden. Hala da yapıyorum.
Çok sevildi, çok satılıyor roman bebekler.
Mesaimi içmimar olarak harcarken, akşamları ve haftasonlarımı bu işlere ayırıyorum. Çok da seviyorum, bir yandan enerji harcarken, bir yandan daha fazla enerji yüklüyorlar bana.
Yaptığım bir çok ürünü başkalarına yaptırmayı denedik ama olmuyor bir türlü aynı ruhu veremiyorlar.
Şimdilerde yardımcı birinin arayışı içindeyiz. Basit dikiş işlerini yapsa bana, ben de ıvırı zıvırını yapsam, böylece çok daha fazla ürün çıkar.
Bakalım, fabrikaya dönüşmese de bir atölyeleşme olur belki günün birinde. Ve ben içmimarlık mesleğinden emekli ederim kendimi :)








2 yorum: